83 7362 Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği mülga Konsolide metin
Örneğin, okuyucu yorumlarınaimkân veren blogların tanım kapsamına girip girmediği anlaşılmamaktadır. Aynışekilde internet haber Mostbet veya internet gazeteleri, internetten yayınyapan radyo ve televizyonlar gibi okuyucuların görüş açıklama ve yorumyapmasına imkân veren sitelerin açıkça istisna tutulmamış olması dolayısıylasosyal ağ sağlayıcı kavramı içine sokulması mümkün gözükmektedir. Benzerşekilde Ekşi Sözlük, Wikipedia gibi okuyucuların içerik oluşturmasına imkânveren ancak asli amacı sosyal etkileşim olmayan online ansiklopedilerin deöngörülen tanım kapsamına dahil edilme olasılığı bulunmaktadır. Ayrıcakullanıcıların konum, metin, görüntü paylaştıkları ancak asli amacı harita olan“Google Haritalar”ın bu tanıma girip girmeyeceği anlaşılamamaktadır. Bu konudabir açıklığın olmayışı; kişilerin, davranışlarını, hukuk düzeni tarafındanisnat edileceğini bildikleri sonuçlara göre ayarlamalarına engel olacaktır\. Heyecan verici slot oyunlarında oyna ve gerçek paralar kazan pin up Mostbet giriş 2024\. AYİM uygulamalarında disiplin cezalarının konu unsuru yönünden denetim, aslında disiplin cezası olmayan idari uyarı yazılarının disiplin cezası kabul edilerek kayıtlara geçirilmesi işlemlerinde ortaya çıkmaktadır. Aksine görüşler bulunmakla birlikte, sebep unsurundaki hukuka aykrılıkların, yokluk oluşturabileceği kabul edilmektedir.[889] Disiplin cezaları bakımından sebep unsurunun yokluk hali sayılması, kanaatimizce maddi yokluk hallerinde söz konusu olabilir. Disiplin cezasının tesisinde savunma hakkının tanınmamasının esaslı ve kurucu bir şekil şartı olup, hiç şüphe yok ki yasal metinlerde yer almasa bile, gerek ülkemizde, gerekse evrensel öğretide ve uygulamada savunma hakkı hukukun temel ilkelerinden kabul edilmektedir [869]. Bununla birlikte, Anayasanın 129/3 ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 175. Maddeleri hükmü ile savunma hakkına pozitif hukukta da yer verilmiş bulunmaktadır. Kanaatimizce somut uyuşmazlıkta yetki ve fonksiyon gaspı bulunduğu söylenemez.
Maddesinin (E) fıkrası altındaki Devlet memurluğundan çıkarılmayı gerektiren fiiller, ceza hukuku anlamında suç oluşturup oluşturmamasına göre belirlenmemiştir. Devlet memurlarının görevi terk etmesi, uzun veya kısa süreli de olsa disiplin suçunu oluşturur. Suçun oluşumu için memurların görevi aynı zamanda terk etmeleri de şart değildir. Değişik zamanlarda görevin bırakılması halinde de suç oluşur[217]. Maddesinde, Devlet memurlarından sürekli veya geçici görevle veya yetişme, inceleme ve araştırma için yabancı memleketlerde bulunanların Devlet, itibarını veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda bulunmaları yasak kapsamına alınmıştır. Bu yasağa aykırı borçlanmak disiplin suçu olarak düzenlenmiştir.
Suç ortaklarının ihbarına ilişkin olarak kanunlarda yeralan özel hükümler saklıdır. Suçun şikayete bağlı olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle anlaşılacak olan ve kuşkulu gözüken her durumda, doğrudan kovuşturulan suçlardaki gibi hareket eder. Kanunda ve Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzükte öngörülen diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen tutuklu ve hükümlü çalıştırma faaliyetleri sırasında ise, muhafaza görevi ceza infaz kurumu ve tutukevlerinin kendi yönetimi ve personelince yürütülür. Silah kullanma sonunda tutuklu ya da hükümlülerden birisi yaralandığında veya öldüğünde durum en elverişli haberleşme aracı ile en yakın Jandarma İç Güvenlik Komutanlığına ve bu komutanlıkça da o yerin Cumhuriyet Savcılığına bildirilir. İlgili iç güvenlik birlik komutanının vereceği emre göre hareket edilir. Yaralının iyileştirilmesi için önlem alınır ve durum bir tutanakla saptanır. Sevk ve nakil sırasında tutuklu ya da hükümlü yolda hastalandığında hekim ya da sağlık kuruluşu bulunan en yakın Jandarma Birliğine kadar götürülerek muayene ve tedavileri yaptırılır.
Uygulamada kamu tüzel kişileri sadece haberde adı geçtiğigerekçesiyle erişim engelleme talep edebilmekte ve bu talepler kabuledilmektedir. Anayasa Mahkemesi kararına göre idari tedbir olarak öngörülenerişimin engellenmesi uygulaması Anayasanın 22. Maddesinde güvence altınaalınan haberleşme özgürlüğüne ve Anayasanın 26. Maddesinde güvence altınaalınan ifade özgürlüğü hakkına müdahale teşkil etmektedir. Anayasa Mahkemesinin söz konusu iptal kararında dayandığıgerekçe fıkrada belirtilen tüm suçlar açısından aynı şekilde geçerlidir. Kaldıki yasa koyucu Anayasa Mahkemesinin iptal kararını dikkate almadan aynı suçiçin bu sefer içeriğin çıkarılması tedbirini düzenlemiştir. 7253 sayılı Kanunla öngörülen tanımdaysa gazetecilik veyaeditoryal içerik sunan platformlar istisna tutulmadığı gibi, bireysel iletişimimkânı sunan platformlar da istisna tutulmamıştır. Bu nedenle yaygın olarakkullanılan kamuya açık olmayan kişiler arasında mesajlaşma, mailleşme, sesligörüntülü görüşme veya dosya paylaşma platformlarının hatta online toplantıyapma imkânı sunan zoom, jitsi meet gibi platformların da tanım kapsamınaalınması mümkün görünmektedir.
Disiplin amirinin olayın mağduru olduğu durumlarda da kendisi soruşturma yapabilir. Ancak bu gibi durumlarda kişilerdeki endişenin giderilmesi için soruşturmanın başkaları tarafından yapılması hukuk devleti ilkesine uygun düşer. Bu konuda AYİM’in içtihatlarına baktığımızda, yapabileceğine yönelik kararların[344] yanında, yapamayacağına yönelik kararların[345] da olduğunu görmekteyiz. Kararlardan yargı organlarının bu konuda kısıtlayıcı genel bir ilke belirleme yerine somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapmayı tercih ettikleri anlaşılmaktadır. Maddesi uyarınca, disiplin amirleri tarafından rütbeli ve Devlet memurlarına verilen cezalar, cezanın kısaca sebep ve mahiyeti, ceza görenin kimliği ve cezasının uygulanma tarihi ile nihayet iki gün içinde bir derece üst amire yazı ile bildirilir. Sicil esas kayıt defterine geçilir ve dosyasına konulur. Maddesinde “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır.” hükmü bulunmaktadır. Düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, disiplini bozucu bir hareket nedeniyle faile ancak bir disiplin cezası verilebilir.
Faaliyetten men cezasının yahut kapatmanın haksız olduğunu düşünen işletmeler, yapılan işlemin niteliğine göre işlemi yapan idareye karşı idari yargıda iptal davası açabileceği gibi, uğranılan maddi manevi zararın giderilmesi için tam yargı davası (tazminat) açabilir. Maddesinde yüksek disiplin kurulunun, MSB’lığı bünyesinde MSB’lığı Müsteşarı, Genelkurmay Personel Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Personel Başkanları, MSB’lığı Personel Daire Başkanı, MSB’lığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, MSB’lığı Başhukuk Müşaviri ve Genelkurmay Adli Müşaviri’nden oluşacağı düzenlenmiştir. Disiplin Kurullarının üye sayısı ise, kurulduğu Komutanlığa göre değişmektedir. Mesela Jandarma Genel Komutanlığı Disiplin Kurulu 6 kişiden, Sahil Güvenlik Komutanlığı Disiplin kurulu ise 4 üyeden oluşmaktadır. [250] Madde 187 – Bir cezalı ordudan ayrılırsa evvelce verilen disiplin cezasının infazı veya ikmali caiz değildir. Şu kadar ki cezanın ikmaline kadar ordudan terhisi sonraya bırakılabilir. Zira anılan madde hükmüne göre, fail firara giderken beraberinde silah, mühimmat, savaş araç ve gerecini götürmüş ise veya fail hizmet yaparken kaçmış ise gün unsuru aranmaz ve cezası artırılır. Örneğin fail firara giderken yanında mühimmat götürürse ve 24 saatlik süreyi geçirmeden bu süre içerisinde yakalanmış olursa artık fiili disiplin tecavüzü niteliğinde değil, AsCK’nun 68/2.
Yasanın yürürlüğe girdiği günden bu yana sulh ceza hakimlikleritedbirlerden hangisine karar verdiklerini bile belirtmeden yasada yazıldığışekilde “içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine” kararvermektedirler. Oysa erişime engelleme ile içeriğin çıkarılması tamamen farklıtedbirler olup doğurduğu sonuçlar da farklıdır. Maddenin yedincifıkrasına göre içeriğin çıkarılması halinde hâkim kararı kendiliğinden hükümsüzhale gelmektedir. Bu durumda içeriğin çıkarılmasına ilişkin hâkim kararıuygulandığında kendiliğinden hükümsüz hale geldiğine göre itiraz edilebilecekbir karar da bulunmamaktadır. Oysa maddeye eklenen sekizinci fıkraya görekararın bildirilmesi üzerine içerik, yer ve erişim sağlayıcılar, kararıngereğini derhal en geç dört saat içinde yerine getirmek zorundadırlar. Maddesinde internet ortamında yayınlananiçerikler dolayısıyla kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri süren kişileriniçerik ve/veya yer sağlayıcıya başvurarak içeriğin çıkarılmasını talepedebileceği ya da doğrudan sulh ceza hakimliğine başvurarak erişiminengellenmesine karar verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. 7253 sayılıKanunla yapılan değişiklikle erişimin engellenmesinin yanı sıra ya da onunyerine içeriğin çıkarılmasını talep etme yetkisi tanınmıştır. Bu içerik, yer ve erişim sağlayıcıların önemli bir kısmının yurtdışında olduğu dikkate alınmalıdır. Zira kural zaten suç teşkil ettiğibelirtilen içeriğin içerik ve yer sağlayıcısının yurt dışında olması halindeidari tedbir uygulanmasını öngörmektedir. Dolayısıyla içeriğin çıkarılmasınailişkin yükümlülük küresel olarak hizmet veren ve yurtdışında yerleşik yersağlayıcılar bakımından bu kişilerin tabi oldukları hukuklar bakımındanuygulanamaz niteliktedir.
Maddesinin (a) bendi, “İhtiyari müracaat; Kesin işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması, üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir. Bu müracaat işlemeye başlamı olan dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde cevap verilmez ise, istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddi üzerine dava açma süresi başlar ve müracaat tarihine kadar geçmiş olan süre de hesaba katılır.” hükmünü amirdir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “adil yargılama” başlıklı 6. Maddesinin 1.bendine göre, her şahıs gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar gerek cezai alanda kendisine yöneltilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına sahiptir. Ancak, yukarıdaki tartışmalara son verecek şekilde, 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”la düzenleme yapılmış ve Anayasanın 125. Maddesindeki Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunu kapatan hükmü; “Ancak Yüksek Askeri Şuranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik halk oylaması sonucu kabul edilip yürürlüğe girdiğinden, YAŞ’nın disiplinsizlik nedeniyle ayırma kararlarına yargı yolu açılmıştır.
- E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Madde 157 –Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir.
- AİHS ile iç hukuk arasındaki ilişki açısından hangi sistemin benimseneceği her taraf devletin kendi sorunudur[460].
- Ancak disiplin kurulu üyeliği yapacak kişilerin tarafsızlıklarının ve güvenilirliklerinin sağlanabilmesi için, adli sicilden silinse dahi disiplin cezası almamış olmalarının aranması daha uygun bir yöntemdir.
Disiplin cezalarının verilmesinde disiplin kurulları açısından bağlı yetki doğuran ve cezalandırma yetkisini sınırlayan süreler zamanaşımı süreleridir. Bu nedenle kurulların karar verme sürelerini cezalandırma yetkisini düşüren bir süre gibi görmek, kanunda olmayan yeni zamanaşımı sürelerinin kabulü anlamına gelecektir. Nitekim Danıştay[384] ve AYİM[385] belirtilen sürelere uyulmamasının görevlilerin sorumluluğunu gerektirebileceğini, ancak bu durumun verilen cezayı veya alınan kararı kanuna aykırı hale getirmeyeceğini kabul etmektedir. Disiplin amiri disiplin kurulunun kararı olmadan soruşturmacının önerisi doğrultusunda doğrudan bir alt cezayı veremez. Askeri Yargıtay bir kararında[101] ; “…Sanığın Kışla Nöbetçi Âmiri olan J.Ecz.Tğm. Maddesinde düzenlenen üst’e saygısızlık şeklindeki disiplin suçunu oluşturabileceği…” yönünde karar vermiştir. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya ya da bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Sanığın suçluluğuna ilişkin delilleri belirlemek ve sağlamak Jandarmanın görevidir. Bu yüzden sanıktan suçsuzluğunu kanıtlayan delilleri göstermesi ya da bulması istenemez. Ancak temel hak ve hürriyetlerin; kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva etmesinden ötürü Jandarma; hukuka, ahlaka ve bilime uygun modern soruşturma tekniklerini kullanarak; olayın en önemli tanığı durumunda bulunan sanığın, olayla ilgili bilgi ve görgüsünü saptamaya yetkilidir. Sanığa açıklamada bulunması için hiçbir şekilde eziyet ve işkence edilemez. Yapılacak sorgulamalar, iradi nitelik taşıyan açıklamaları sağlamaya yarayan ve yukarıda nitelikleri belirtilen soruşturma tekniklerinin öngördüğü esaslara göre yürütülür.
477 SK’da düzenlenen disiplin suçlarının disiplin mahkemelerinde kovuşturulmasında üç önemli süje etkin rol oynamaktadır. Bunlar; “disiplin subayı”, “teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan” ve “disiplin mahkeme başkan ve üyeleri”dir. Disiplin kovuşturmasındaki etkileri nedeniyle bu süjelerin yetki ve görevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sonucunda disiplin kovuşturmasının da özellikleri ortaya çıkacaktır. Maddesi uyarınca, garnizon komutanı, garnizondaki tüm birlik ve kurumların disiplin amiridir. Dolayısıyla garnizon komutanı, kendi kuruluşunda olmayan birlik personeline doğrudan disiplin cezası verebilecektir[286]. Subay, astsubay, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; Oda hapsi cezalarında; mümkün olduğu takdirde cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçirirler. Askerî öğrenciler ile erbaş ve erler; oda hapsi cezasını belirli hapis odalarında topluca geçirirler. Hapis odalarının kapısında bir nöbeti bulundurulur. Oda hapsi cezalarında maaş ve diğer ödeneklerden kesinti yapılmaz.